Ama sonra etrafımda bu uğurda gönüllü olanları gördükçe, defalarca o topraklara gidip, insanlara şifa olmaya, umut olmaya , gözlerinde bir kıvılcım , yüzlerinde bir tebessüm oluşturabilmek için bütün yüreklerini ortaya koyduklarını görünce niye ben de gitmeyeyim dedim. Zaten STV deki Ayna programlarını izledikçe , Afrika insanının sefaletini gördükçe içim yanıyordu. Madem onlar için elimden bir şeyler geliyor, neden yapmayayım ki dedim. İlk iş GÖNÜLLÜLER e üye olmaktı. İkinci olarak ise göz ameliyatlarını öğrenmek oldu. Çünkü Nijer e güneş ışınlarının neredeyse dik açıyla gelmesi, güneş gözlüğü kullanamama ve göz kuruluğu nedeniyle insanların genç yaşta katarakt olmaları nedeniyle , daha çok göz ameliyathane hemşiresine ihtiyaç vardı. Sonra da hemen pasaportumu aldım ve gitmek için artık beklemeye başladım. Ocakta gitmemiz planlanırken , Fransız sömürgesi olan Nijer e , Nijer Sağlık Bakanlığı'ndan izin almak tam dört ayımızı aldı. Sonunda tüm hazırlıklar tamamlandı ve biletlerimiz alındı. Artık vuslata ulaşmaya günler kaldı. Bir sırt çantasına sığdırdığımız ihtiyaçlarımız , insanları bir nebze olsun mutlu edebilme heyecanı yüklediğimiz yüreğimizle biz artık hazırız... Neyle karşılaşırım bilmiyorum.. Nasıl dayanırım o açlık içinde büyüyen çocuklara, acı içinde yaşayan insanlara bilmiyorum ama ben artık gidiyorum Nijer e.. Mesleğimin zekatını verme zamanı geldi... Bu benim için büyük bir mutluluk. Zorlu bir yolculuk var önümüzde.. Allah en kolayından eyler inşallah.. Dayanamayacağımız zorluklar yaşatmasın... Allah yar ve yardımcımız olsun... 15 gün sonra tekrar görüşmek dileğiyle ... HOŞÇAKALIN...
Kaynak : http://www.facebook.com/www.gonulluler.info/photos_stream